Bu gelişmelerden her çift payını alıyor ve er ya da geç kriz yaşıyor. İşte bu noktada çiftlerin ortak bir gelecekleri olup olmadığı ortaya çıkıyor. Bu dönüm noktasına gelmek yılları alıyor. Zürih Sosyal Çalışmalar Yüksek Okulu’nda çalışan Christiane Ryffel ve meslektaşı Birgit Dechmann, ilişkilerin altı aşamalı bir seyir takip ettiği kanısını paylaşıyorlar ve bunları şöyle özetliyorlar:
Aşık olma süreci: Her şey tozpembe, aşık olunan kişi idealleştiriliyor ve her şey yolunda gidiyor.
Şaşkınlık süreci: Aşık olma döneminin sona ermesinin ardından, eşler daha farklı bir şekilde görülmeye başlanıyor. Önceden "güzel" bulunan ufak tefek hatalar rahatsız etmeye başlıyor ve o insanın belki de ilk tanıdığı insana pek benzemediğinin farkına varılıyor.
İlk kriz süreci: Çok güzel bir dünya görünümünü korumak artık mümkün olmuyor. Çiftler arasındaki farklılıklar gün ışığına çıkmaya başlıyor. Bu güvensizlik ve tatminsizlik durumunun yarattığı içsel gerilim, çoğu kez kavga şeklinde su yüzüne çıkıyor. Bazı çiftler bu noktada ayrılıyorlar, diğerleri bu krizi atlatmaya çalışarak bir diğer sürece doğru ilerliyorlar.
Gönüllerin kırıldığı süreç: Çift, krizin nedenlerini anlamaya çalışıyor. İlişkileri üzerine düşünmeye başlıyor, konuyla ilgili kitaplar okuyor ve arkadaşlarıyla konuşuyorlar. Birbirlerine yeniden aşık olmanın mümkün olduğunu düşünüyor ve hatta bunu hissedebiliyorlarsa da, sonuç olarak çoğu kez bunun artık imkansız olduğunu görüyorlar.
Boşluk hissetme süreci: Verilen tüm çabalara rağmen ilişkide bir türlü olumlu gelişmeler kaydedilmiyor. Sevginin gücüne olan inanç, yerini depresyona bırakıyor. Bu aşamaya gelen çiftler boşanma ya da ayrılma kararı alıyorlar.
Yeni konseptler süreci: Her kim bu aşamaya kadar geldiyse, hem ilişkisinde hem de kişisel yaşantısında değişiklikler yapmak zorunluluğunu görüyor ve bunu yapıyor. Burada çiftler aralarındaki iletişim şekli, yakınlık ve uzaklığın yanı sıra sevgi üzerine gelişen fikirlerin de yeniden tanımlanması söz konusu. Psikologlar, bu son adımı terapistlerin danışmanlığına başvurarak ya da kendi başlarını atan çiftlerin çok önemli şeyler öğrendiğinin altını çiziyorlar ve şöyle devam ediyorlar: "Krizler atlatılabilir, ancak bu, çok zorlu bir yol. Bunun mükafatı ise, yeni bir başlangıçtır."