İnsanın çift cinsiyetli bir yapısının olduğunu varsayıyorum.
Herkeste bir dişi bir de erkek yan bulunuyor.
Heteroseksüellerde karşı cinse ait yapı bilinçdışında bastırılmış ve tamamen kendi cinsiyetinden izole edilmiş bir halde duruyor.
Homoseksüellerde bu bastırmanın yeteri kadar olmadığını dolayısıyla bu iki cinsiyetten zaman zaman birinin zaman zaman diğerinin ön plana çıktığını varsayıyorum.
Dolayısıyla homoseksüel insanlar bazen erkek bazen de dişi rolüne girebilmektedir (switch/aç-kapa). Bu roller arasında hızlı hatta bazen saniyelerle sınırlı geçişler olmaktadır diye bir varsayımı ileri sürüyorum.
Transseksüellerde ise heteroseksüellerdeki gibi daha kararlı bir yapı olduğunu varsayabiliriz.
Yani heteroseksüeller içlerinde erkek olduklarına veya kadın olduklarına dair sürekli bir duygu taşırlar. Bu onlar için doğal bir duygudur ve bu duygu bu şekilde var olmak zorundadır.
Ama bir erkek için kadın olmak veya bir kadın için erkek olmak “hoş bir şey” değildir.
Erkekler pek çok zaman başka bir erkek arkadaşlarının “karı gibi ” olduğunu söyleyip onunla alay edip, saldırganca davranabilirler.
Bu saldırganlığın tek izahı karşısındaki insandan hoşlanmamak değildir.
Çünkü “karı gibi” olan kişiler bir çok zaman onları suçlayanların sevdikleri insanlardır. Hatta suçlayanlar karşısındaki insanın bu davranışı sergilememesini istemeleri için (sitem gibi) sanki konuşuyorlardır. Bu rahatsızlık bu yüzden incelenmeye değer görünüyor.